Yazımızda tanık beyanlarına karşı beyan dilekçesi örneği sunulmuştur. Dilekçe, İş Mahkemesi nezdinde görülen davalara ilişkindir.
Tanık Beyanlarına Karşı Beyan Dilekçesi Örneği
İSTANBUL … İŞ MAHKEMESİ’NE
Dosya No : .. Esas
DAVALI : … A.Ş.
VEKİLİ : Avukat Emre ACUN
DAVACI : İsim Soyisim TC Adres
VEKİLİ : Avukat Adı Soyadı, Adresi
KONU : Tanık beyanlarına ilişkin beyanlarımızın sunulmasıdır.
AÇIKLAMALAR :
Yukarıda esas numarası belirtilen sayın mahkemeniz dosyasında dinlenen tanıkların beyanlarına karşı süresi içerisinde cevaplarımızı sunmaktayız. Tanık beyanlarındaki aleyhte olan hususları kabul etmemekteyiz.
Tanıkların Somut Vakıaya İlişkin Bilgi ve Görgüsü Bulunmamaktadır
1- Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacı tanıkları, davacının yakın akrabalarıdır ve müvekkil şirketin çalışma düzeni, işten ayrılışı ile çalışma gün ve saatleri hakkında doğrudan gözlem bilgisi bulunmamaktadır. Karşı taraf, dava konusu taleplere dair herhangi somut delil sunmamış olup, tanıkların beyanları da davanın niteliği gereği hükme esas alınamaz niteliktedir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatları da bu doğrultudadır. Bu nedenle, haksız ve dayanaksız olan davanın reddi zorunludur.
Davacının tanıkları, yalnızca davacının beyanlarını tekrar etmektedir. Bu nedenle ilgili beyanların delil olarak kabulü mümkün değildir. Dolayısıyla tarafımızca söz konusu beyanlar kabul edilemez. İşbu dayanaksız dava, yeterli delil sunulamadığından reddedilmelidir.
2- Davacı, ücret alacağı bulunduğunu iddia etmekle birlikte, bu iddiasını somutlaştırmamıştır. Ayrıca, davacı tanıklarının müvekkil işyerinde çalışmaması sebebiyle ücret konusu hakkında bilgileri yoktur. Davacının tüm ücretleri eksiksiz olarak ödenmiştir. Müvekkil şirketin muhasebe kayıtları ve davacıya ait banka hesap dökümleri incelendiğinde, davacının müvekkil işverenden ücret alacağı bulunmadığı açıkça anlaşılacaktır. Bu nedenle, bu yöndeki taleplerin reddi gerekmektedir.
Davacının Kıdem ve İhbar Tazminatına Hak Kazanması Hukuken Mümkün Değildir
3- Davacı ile birlikte çalışan ve çalışma saatleri ile düzenini bilen müvekkil şirket tanıkları, davacının işe sürekli geç kalması nedeniyle yapılan uyarıları dikkate almadığını ve geçerli mazeret bildirmediğini beyan etmişlerdir. Ardından müvekkil şirket çalışanları tarafından defalarca aranmasına ve işyerine çağrılmasına rağmen işe gelmemiş ve iş akdini haksız, bildirimsiz feshetmiştir. Bu nedenle, davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebine hak kazanmadığı açıktır.
Bununla birlikte, ihbar tazminatı konusunda cevap dilekçemizde belirttiğimiz üzere, taraflar arasındaki iş akdi belirli sürelidir. Bu haseple, kıdem ve ihbar tazminatının talep edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, davacı ile yapılan sözleşmenin belirli süreli olması nedeniyle, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekmektedir.
Davacı Taraf İddialarını Somut Delillerle Destekleyememiştir
4- Davacı, fazla mesai iddiasını somut delillerle desteklememiştir. Ayrıca, davacı tanıklarının çalışma saatleri hakkında doğru bilgi sahibi olması mümkün görünmemektedir. Buna karşın, müvekkil şirket tanıkları işyerindeki çalışma düzeni ve saatleri hakkında doğrudan bilgi sahibidir. Tanıklarımızın beyanlarına göre, davacının çalışma saatleri sabit olup, fazla mesai yapması veya yapmasını gerektiren bir görev tanımı yoktur. Bu nedenle, davacı tanıklarının fazla mesaiye ilişkin beyanları kabul edilmemelidir.
Buna ek olarak, davacıya süre verilmesine rağmen fazla mesai talepleri somutlaştırılmamıştır. Bu nedenle, taleplerin reddi gerekir.
Taleplerin somutlaştırılması yükümlülüğü, 6100 sayılı HMK’nın 194/1. maddesine göre tarafların iddialarını ispata elverişli şekilde ortaya koymasını zorunlu kılar. Aynı kanunun 94. maddesinde ise, “Kanunda belirtilen süreler kesindir. Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Belirlenen süreyi geçen taraf yeniden süre isteyebilecektir. Ancak ikinci verilecek süre kesindir ve yeniden süre tayini mümkün değildir. Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi süresinde yapmayan taraf, o işlemi yapma hakkını kaybeder.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, fazla mesai iddiasının somutlaştırılması için …/…/… tarihli celsede iki haftalık kesin süre verilmiştir. Buna karşın, verilen süre içinde somutlaştırma yapılmamıştır. Kesin süre içinde usuli işlemi yapmayan tarafın, bu işlemi sonradan gerçekleştirme imkanı bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacının iddialarını somutlaştırmadan tanıklarının dinlenmesi usul ve yasaya aykırıdır. Yerleşik içtihatlar da bu görüşü desteklemektedir.
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, E. 2015/29300 K. 2015/30933, 16.11.2015 tarihli kararında;
“Dava dilekçesinde, 6100 Sayılı Kanun’un madde 119/1-e ve madde 194 gereğince somutlaştırma yükü yerine getirilmemişse, hakim, davayı aydınlatma ve ön inceleme görevini yerine getirerek, somut olmayan hususları davacıdan talep etmeli, eksiklik tamamlanırsa yargılamaya devam edilerek karar verilmelidir. Eksiklik giderilmez ve somutlaştırma olmazsa, ispatsız kalan dava reddedilmelidir.
6100 Sayılı Kanun’un 90. maddesi “Süreler kanunda belirtilir veya hakim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnalar dışında süreler artırılamaz veya eksiltilemez. Haklı sebeplerle artırılabilir veya eksiltilebilir; karar öncesinde taraflar dinlenir.” 94. maddesinde ise “Kanunun belirlediği süreler kesindir. Hakim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Belirlenen süreyi geçen taraf yeniden süre isteyebilir ancak ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez. Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi süresinde yapmayan taraf, hakkını kaybeder.” hükmü mevcuttur.” denilmiştir.
Bu sebeple, verilen kesin süreye rağmen somutlaştırma yapılmadığından, fazla mesai iddiaları ispatsız kalmakta olup, davanın reddi gerekmektedir.
SONUÇ VE TALEP:
Yukarıda arz ve izah edilen sebepler doğrultusunda, sayın mahkemenizin re’sen değerlendireceği hususlar birlikte dikkate alınarak, tanık beyanlarına karşı süresi içinde sunduğumuz beyan dilekçemizin kabulü; davacının hukuki dayanaktan yoksun, haksız, kötüniyetli, hukuka, usul ve yasaya aykırı davasının reddine; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz. …/…/…
Davalı Vekili
Avukat Emre ACUN
(e-imzalıdır)
