İş hukuku nedir? İş ve çalışma hayatını, işçi ve işveren arasındaki hukuki ilişkileri düzenleyen hukuki mevzuatın bütününe iş hukuku denir. Bu hukuk branşında, işçi ve işverenlerin yasal hak ve yükümlülükleri ile iş sözleşmeleri, işçi sendikaları, işçi sağlığı ile güvenliği gibi hususlar yasal zemine oturtulur. Sanayi devrimi sonrasında işçi sayısında oluşan artışla birlikte günümüze kadar gelen iş hukuku, bireysel iş hukuku ve toplu iş hukuku şeklindeki iki ayrımda izah edilmektedir. İş hukuku avukatı, işçi ve işveren arasındaki ihtilafların çözümünde taraflara hukuki destek sağlayan kişidir. Bu yönüyle iş avukatı, tarafların yasal haklarını korur ve iş hayatında adil bir ortam sağlar. Gerektiğinde iş hukuku davalarında tarafları vekil sıfatıyla temsil eder ve uyuşmazlıkları çözüme kavuşturur. Gerektiğinde ise önleyici avukatlık misyonuyla hukuki ihtilafların ortaya çıkmasını engeller. Ayrıca müvekkillerine bu konularda danışmanlık hizmeti sağlar.
İstanbul iş hukuku avukatı olarak, iş hukuku ile ilgili her konuda işçi ve işveren müvekkillerimize etkin ve çözüm odaklı bir avukatlık ve danışmanlık hizmeti sağlamaktayız.
İçerik
İstanbul İş Hukuku Avukatı Olarak İşçi ve İşveren Müvekkillerimize Yönelik Hizmetlerimiz
1. İşe İade Davası
1.1 – İşe İade Davası Açmanın Şartları Nelerdir?
1.2 – İşe İade Davası Açma Süresi Ne Kadar?
2. Kıdem Tazminatı Davası
2.1 – Nasıl Açılır? Şartları Nelerdir?
3. İhbar Tazminatı Davası
3.1 – İhbar Tazminatı Alma Şartları Nelerdir?
3.2 – İhbar Süreleri Ne Kadar?
4. Hizmet Tespit Davası
4.1 – Açma Şartları Nelerdir?
4.2 – Zamanaşımı Süresi Ne Kadar?
5. Kötü Niyet Tazminatı
5.1 – Kötü Niyet Tazminatı Alabilmenin Şartları
6. İşçi Maaş Alacağı Davası
7. İş Kazası Tazminat Davası
7.1 – İş Kazası Hangi Kanun Kapsamında İncelenmektedir?
7.2 – İş Kazası Sayılan Haller Nelerdir?
İş Hukuku Avukatlık Ücretleri Ne Kadar?
İSTANBUL İŞ HUKUKU AVUKATI OLARAK HİZMETLERİMİZ
Acun Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak, 4857 Sayılı İş Kanunu ve ilgili mevzuatı uyarınca iş hukuku uzmanı sıfatıyla müvekkillerimize sağladığımız başlıca hizmetler şunlardır:
1- İşe İade Davası
İşe iade davası, işveren tarafından geçerli bir fesih nedeni olmaksızın iş sözleşmesi fesih edilen işçinin, iş güvencesinden yararlanarak işe iadesini talep ettiği dava türüne denir. İş akdi hukuka aykırı bir biçimde sonlandırılan işçi(işten kovulan işçi), kanundaki şartların mevcut olması halinde işine geri dönmek için yasal haklarını kullanabilir. İşveren bu davayı açamaz.
İşe İade Davası Açmanın Şartları ise şunlardır;
- İş Kanunu’na veya Basın İş Kanunu’na tabi olunması gerekir.
- İşyerinde en az 30 işçi çalıştırılıyor olması gerekir.
- İşçi, işyerinde en az 6 aydır çalışıyor olmalıdır.
- İşçi ve işveren arasında belirsiz süreli bir iş akdi mevcut olmalıdır.
- İşveren vekili veya yardımcısı sıfatında olunmaması gerekir.
- Arabuluculuk yolunun tüketilmesi gerekir.
- Akdin feshinin geçerli bir nedene dayanmaması gerekir.
İşe iade davası açma süresi, işçi, iş kanunu çerçevesinde fesih bildiriminin kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 1 ay içerisinde arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk safhasında uzlaşılamazsa bu husus arabuluculuk son tutanağına geçer. İlgili tutanak dava dilekçesinde yer alır ve iş mahkemelerinde işe iade davası süreci başlar. İşçi işe iade davasını kazanırsa, işverenin işçiyi tekrar işe alma yükümlülüğü doğar. Bu noktada işverenin işçiyi 1 ay içinde tekrar işe başlatma zorunluluğu olacaktır. İşveren bu zorunluluğu yerine getirmek istemiyorsa işçiye ”işe başlatmama tazminatı” ödemek durumundadır. İşe başlatmama tazminatı ne kadar? İş Kanunu 21.maddesinde işe başlatmama tazminatının miktarı konusuna açıklık getirmektedir.
“İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.”
Kadıköy iş hukuku avukatı olarak, işe iade davalarının tüm aşamalarında yıllardır işçi müvekkillerimize gereken hukuki destek ve hizmeti, hızlı ve çözüm odaklı bir yaklaşımla sağlamaktayız.
2- kıdem Tazminatı Davası
Kanuna göre kıdem tazminatı alacağı, iş sözleşmesinin yasal nedenlerle sona ermesi halinde işveren tarafından işçiye topluca ödenmesi gereken tazminat miktarına denir. Kıdem tazminatı alacağı davası açmak için belirli yasal şartların varlığı gerekmektedir.
Kıdem Tazminatı Davası Nasıl Açılır? Şartları Nelerdir?
Kıdem tazminatı ve işçilik alacaklarına ilişkin dava açmak isteniyorsa, iş mahkemesine dava dilekçesi ile başvurulması ve gereken masrafların yatırılması gerekir. Fakat dava yoluna gidilebilmesi için öncesinde arabulucuya başvuru yapılması elzemdir. Aksi halde kıdem tazminatı davanızın, dava şartı eksikliğinden reddi gerekir. Yine kıdem tazminatı alacağınızı almanız için şu şartları taşımanız gerekmektedir:
- İşçi, aynı iş yerinde ya da işverene bağlı farklı iş yerlerinde en az 1 yıl çalışmış olmalıdır.
- İş akdi, iş kanununa tabi olmalıdır.
- İş sözleşmesinin İş Kanunu’nda yazılı hallerden birisiyle son bulması gerekir.
Kıdem tazminatı davasını kazanmanız halinde zamanaşımı süresi içinde gerekli işlemleri icra etmeniz gerekmektedir. Kıdem tazminatı zamanaşımı süresi, hakkın doğumundan itibaren 5 yıldır.
İş Hukuku Uzmanı olarak, misyonumuz, kıdem tazminatı alacağınızın tarafınıza en kısa sürede tahsil edilmesini sağlamak için gerekli tüm iş ve işlemleri en etkin ve hızlı bir biçimde icra etmektir.
3- İhbar Tazminatı Davası
İhbar tazminatı alacağı, Yargıtay’a göre de ihbar tazminatı:
”Belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir nedeni olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır.”
Fesih için işçiye süre bildiriminin sebebi, işçiye yeni bir iş arama şansı vermektir. Bu haliyle ihbar süreleri işçinin mağdur edilmemesi amacını taşır. Bu sürelere uyulmaması halinde ise işçi ve işveren arasında hukuki ihtilaf doğar. Ayrıca işveren bu sürelerde 2 saatten az olmamak şartıyla işçinin iş aramasına imkan tanımak zorundadır. İşverenin bu süreyi arttırmaya hakkı vardır fakat azaltmaya yoktur. Kanuna göre ihbar tazminatı zamanaşımı süresi, hakkın doğumundan itibaren 5 yıldır.
İhbar Tazminatı Alma Şartları
İş hukukunda ihbar tazminatı alabilmek için:
- Belirsiz süreli bir iş akdi mevcut olmalıdır.
- İşçi veya işveren adına fesih için haklı bir fesih nedeni bulunmamalıdır.
- Kanunda öngörülen ihbar sürelerine uyulmadan iş sözleşmesi feshedilmiş olmalıdır.
İhbar Süreleri Ne Kadar?
- İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için iki haftadır.
- İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için dört haftadır.
- İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için altı haftadır.
- İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için sekiz haftadır. İhbar sürelerinin işçi aleyhine azaltılması mümkün değildir. Fakat iş sözleşmeleri ile arttırılabilir.
İstanbul iş avukatı olarak, misyonumuz, ihbar tazminatı alacağınızın sizlere en kısa sürede tahsilini sağlamak için gereken tüm hukuki işlemleri en etkin ve hızlı bir biçimde icra etmektir.
4- hizmet Tespit Davası
İş hukukunda hizmet tespit davası, işçinin çalışmasına ilişkin işverence SGK’ ya gerçeğe aykırı bildirim yapılması halinde işçi tarafından, İşveren ve Sosyal Güvenlik Kurumu‘na karşı açılan bir dava türüdür.
Hizmet Tespit Davası Açma Şartları
- İşyeri, 5510 sayılı kanun hükümlerine uygun olmalıdır.
- Hizmet, işverenin iş yerinde yerine getirilmelidir.
- İşçinin sigortasız çalışması ve bu halin kurumca tespit edilmemiş olması gerekir. Veya kazanç ve prim ödeme gün sayılarının eksik veya yanlış olması gerekmektedir.
- Tespit davasının konusu uzun vadeli sigortalardan olmalıdır.
- Hak düşürücü sürenin geçmemiş olması gerekir.
Hizmet Tespit Davası Zamanaşımı Süresi
Kanuna göre hizmet tespit davasında zamanaşımı değil hak düşürücü süre mevcuttur. Bu süre ise, hizmetin geçtiği yılın sonundan itibaren başlamak üzere 5 yıldır. Dava, bu süreye riayet ederek açılmalıdır.
İstanbul iş hukuku avukatı, Av. Emre Acun Hukuk ve Danışmanlık bürosu olarak hizmet tespit davalarının açılması, takibi ve sonuçlandırılması gayesiyle gerekli tüm hukuki iş ve işlemleri müvekkillerimizin lehine icra etmekteyiz.
5- Kötü Niyet Tazminatı
İş güvencesinden yararlanamayan işçilerin, iş sözleşmelerinin kötü niyetle feshedildiği durumda kötü niyet tazminatı gündeme gelir. 4857 sayılı İş Kanunu 17. maddesine göre iş güvencesi olmayan çalışanların iş akitlerinin fesih hakkı kötüye kullanılarak feshedilmiş olması halinde işçiye bildirim süresinin üç katı miktarında kötü niyet tazminatı ödenir. Bildirim süreleri ise işçilerin kıdemlerine göre belirlenecektir.
Kötü Niyet Tazminatı Alabilmenin Şartları
- İşçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanamıyor olması.
- İş akdinin belirsiz süreli bir akit olması.
- İş sözleşmesinin kötü niyetle feshinin varlığı.
6- İşçi Maaş Alacağı Davası
Ücret alacağı davası, işçinin çalışmasının karşılığı olarak işverence kendisine ödenmesi gereken ücretin(maaşın) tahsili için iş mahkemelerinde açılan dava türüdür. Bu ücrete yalnızca maaş değil, işçinin çalışmasının karşılığı olarak hak kazandığı ücret ekleri de dahildir. Bu ek ücretler ise ikramiye, prim, yol ve yemek ücreti, provizyon, asgari geçim indirimi ve kar payı şeklindedir. Bu ücretlerin ödendiği ise ancak yazılı deliller ile ispatlanır. İspat aracı olarak ücret bordrolarına imza ve banka dekontları kullanımı mümkündür. Ayrıca işçinin ücretinin ödenip ödenmediği hususundaki ispat yükü işverene aittir.
7- İş Kazası Tazminat Davası
İş kazası tazminat davası, işçinin iş kazası nedeniyle bedensel veya ruhsal bütünlüğünde oluşan maddi ve manevi zararı nispeten giderme amacıyla açılan davadır. Nitekim bu davalar, işçinin ölümü halinde de açılabilir. Bu durumda işçinin yakınlarında meydana gelen maddi ve manevi zararın giderilmesi davanın hukuki sebebini oluşturur. Tanımdan da anlaşılacağı üzere bu davayı açabilmek için öncelikle kazanın bir ”iş kazası” olarak nitelendirilebilmesi gerekir. Bunun yapılabilmesi için ise iş kazası meydana geldiğinde mümkünse kolluk birimlerine derhal haber verilmeli, kaza tespit tutanağı tanzim edilmeli ve en geç kazadan sonraki 3 iş günü içerisinde SGK’ya bildirimde bulunulmalıdır.
İş Kazası Hangi Kanun Kapsamında İncelenmektedir?
İş kazası, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamında incelenmektedir. Zira bir kazanın iş kazası sayılabilmesi için 5510 sayılı Kanunda sayılan durumlardan birinin gerçekleşmesi gerekmektedir.
İş Kazası Sayılan Haller Nelerdir?
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 13.maddesine göre bir kazanın iş kazası olarak nitelendirilebilmesi için şu şartların mevcudiyeti aranır:
- Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada gerçekleşmelidir.
- Kaza, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle oluşmalıdır.
- Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda olmalıdır.
- Emziren kadın sigortalının, iş hukuku gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda kaza gerçekleşmelidir.
- Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında vuku bulmalıdır.
Buna göre(5510 Sayılı Kanuna göre) İş kazası, bu hallerden birinin veya birkaçının meydana gelmesi ile sigortalının hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hale gelmesine denir.
İstanbul iş hukuku avukatı olarak, sayılan bu ihtilaflar gibi işçinin veya işverenin iş akdini haklı veya geçerli nedenle fesih hallerinde gerekli hukuki desteğin sağlanması, fazla mesai ücreti alacağı, hafta tatili ücreti alacağı, bayram mesaisi alacağı gibi alacakların hukuki yollarla tahsil edilmesi, sendikal davaların ve toplu iş hukukundan doğan davaların takibi gibi iş hukukuna ilişkin her neviden uyuşmazlıklarda yıllardır müvekkillerimize nitelikli bir hukuki hizmet sağlamaktayız.
İŞ HUKUKU AVUKATLIK ÜCRETLERİ NE KADAR? – 2025 Günceldir
Her somut vaka, her hukuki ihtilaf kendi içerisinde çeşitlilik arz etmektedir. İş hukuku avukatı ücreti de avukatın deneyimine, uyuşmazlığın çözümünün alacağı zamana, ihtilafın karmaşıklığına göre değişkenlik gösterir. Bu noktada iş hukuku avukatlık ücreti ne kadar sorusunun net bir cevabı yoktur. Fakat fikir edinmek adına 2024-2025 avukatlık asgari ücret tarifesi ve İstanbul Barosunun tavsiye niteliğinde olan Avukat – Müvekkil Arasındaki En Az Ücret Tarifesine göz atılabilir. Ancak iş davalarında avukatlık ücreti, müvekkili tarafından avukata davanın başında nakden ödenmeyebilir. Dava sonu alacağı meblağ üzerinden yüzde bazında da ödeme mümkündür. Yine davanın kazanılması halinde, davayı kaybeden tarafa yükletilecek olan vekalet ücretinin de avukatlık ücreti olarak kararlaştırılması söz konusu olabilir. Dolayısıyla iş davalarında avukatlık ücretinin miktarının belirlenmesinde avukat ile müvekkili arasındaki anlaşma önemlidir.
Hukuki sorularınız için için bizlere WHATSAPP aracılığıyla ulaşabilirsiniz.
ACUN HUKUK VE DANIŞMANLIK
AV. EMRE ACUN
UYARI: Bu sitedeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Emre ACUN‘ a ait olup, izinsiz olarak kopyalanamaz ve yayınlanamaz. Ancak okuyucularımızın, makale ve diğer içeriklerimizi dilekçelerinde kullanmaları serbesttir.
